İslamiyette Cinsellik
Bulunduğumuz coğrafya İslami Kültürün hakim olduğu bir coğrafyadır. Birlikte yaşadığımız kültürlere saygılı olmak insani değerdir. Bu nedenle İslamiyet’te oldukça hassas olan cinsellik bu yazımızda konumuz. Sizlere elimden geldiğince İslami Kültürde; cinsellik nasıl yaşanmalıdır? Sorusun cevap arayacağız.
Birçok Müslüman toplumda bilindiği ya da lanse edildiği gibi cinsellik günah, yasaklı değildir. Sadece kendi inançları çerçevesinde toplumu, inançlarına uygun, kendilerince dejenere ilişkilerin önüne geçmek adına belirlenmiş İslami Şartlar bulunmaktadır.
Şu unutulmamalıdır; dinler toplumu belli kurallar ve inançlar çerçevesinde kendi belirlemiş oldukları şekilde yaşamalarını ön görür. Lakin Allah’ın insanoğlunu yaradılış amacı da göz ardı edilmemelidir. Eğer amaç sadece çiftleşmek olsaydı zevk almamızı sağlayan hormonlarımız olmazdı. Cinsellik üremek için yaşanır, daha sonrasında aranmazdı. Öyle ise yemek, giymek, yatmak ve kalkmak gibi cinsel ilişkide ibadet gibi algılanmalıdır. Sırasıyla başlayalım isterseniz; İslamiyet’te günübirlik ilişki bulunmamaktadır. Her türlü nimetten faydalanırken helal olması ön koşulu olduğu gibi cinsel ilişkide de aynı şart bulunmaktadır. Nikâhsız, helali olmayan kadın ve erkeğin birbiri ile ilişkiye girmesi uygunsuz görülmekte, günah olarak özellikle vurgulanmaktadır. Helali ile ise beyni meşgul etmemesi ve rahat düşünebilmek için cinsel ilişkiye girmek gerektiğini vurgular. Karı ve koca birbirlerini mutlu ederek haklarını ödemeli ve Müslüman nesiller yetiştirmek için dünyaya getirmelidir. “Kişinin zevkini yaşamasında hiç sevap olur mu?” diye soran sahabeye Allah Resul’ü; “O suyu harama bir yere akıttığında günah olmayacak mı idi? Öyleyse helaline akıtması da sevaptır” buyurmuştur. (Alıntı Müslim, Zekat 52; Ebu Davut, tatavvu12; edep 160; Müsned V/167,168)
Diğer tüm Allah’ın verdiği diğer tüm zevklerde olduğu gibi cinsel ilişkide insan için mutluluk barındırmaktadır. Araç olan ve zevk ile donanınmış bu harikulade paylaşımı hayvani bir biçimde kontrolsüz yaşamamalıyız elbette. Ama bazı çiftler kulaktan dolma yanlış bilgiler nedeni ile cinselliklerinde birçok fanteziden uzak duruyor sanki ayıplı bir suç işlemiş gibi bakıyor. Birçoğunuzun “kadınlar tam olarak da bunu yapıyor” dediğini duyar gibiyim. Yanlış bunu bu şekilde yaşayan o kadar çok danışanım oldu ki inanamazsınız. Bu yazıyı kaleme alma kararına o zaman vardım zaten. Dini kendi tekeline almış içten, alttan her türlü yanlışı yapanları dinlemekten vazgeçin ve dininizin kitaplarını okuyun. Benim bulabildiklerimden çok daha fazlasına ulaşacağınızdan eminim. Yazıma son vermeden önce bir detay daha bildirmek isterim; cinsel organlara bakılması ve dokunulması penetrasyon dışında teması günah olarak düşünülmesin. “ Tutma ve bakma konusunda karı koca arasında avret bölge yoktur.( Ibn Abidin IV/367) Ebu Yusuf; Ebu Hanife’ye sordum ki erkek karısının organını tutsa, kadında kendisine karşı tahrik etmek için kocasının organını ellese, bunda bir sakınca var mıdır? O da bana; hayır yoktur. Hatta bu sevaptır ve ecrin büyük olmasını sağlar dedi.” (Alıntı)
Buna benzer açıklayıcı birçok bilgi bulunmaktadır. Yasak, günah diyerek kesip atmak kolaya kaçarak mutluluğunuzu elinizin tersi ile itmektir. Bu nedenle İslami yasakları öne sürerek eşlerinizden uzaklaşmayın. Çünkü her dinde olduğu gibi, insanlık olgusunda da bulunduğu üzere biz insanoğluna sadece üremek için değil duygusal bağlarımızı güçlendirdiğimiz, mutluluk hormonlarımızın zirveye ulaştığı cinsel ilişkiyi doğru ve haz dolu şekilde yaşayalım yaşatalım. Mutlu ve güvenli nesiller yetiştirelim. Yemek doymayı, uyumak dinlenmeyi bize temin ediyorsa, cinsellikte mutluluğumuzu pekiştirmeyi sağlar. Sağlıkla kalın, aşklayın, aşklaşın…
Psk.Terapist Derya ALAGEYİK