Varoluşçu Psikoterapi
Varoluşçu Psikoterapi
Varoluşçu psikoterapi, varoluş felsefelerini temel alan bir psikoterapi yöntemidir. Varoluş felsefesi en temelde insanın özü, varoluşun anlamı ve buna karşılık içimizde uyanan duyguların incelendiği; ölüm, özgürlük, yalnızlık ve hiçlik gibi konuların tartışıldığı bir alan sunmaktadır.
Bizler dünyadaki varoluş sürecimizde faklı yollarla özümüzün arayışına girişiriz. Bu dünyadaki sorumluluğumuz, üstleneceğimiz roller, alacağımız dersler; varoluşumuzu bir üst noktaya taşıyan, bizi biz yapan ve ruhsal sağlığımızı dengede tutan önemli ihtiyaçlarımızdandır.
İnsana özgü olan bu ihtiyaçlar, bu konularda yaşayabileceğimiz içsel sıkıntıları da beraberinde getirecektir. İnsanın kendi varoluşuna dair nitelikleri keşfetmesi, biricik olan kendi özüne ve amacına sahip çıkması, yaşadığı içsel sıkıntının çözülmesini ve huzurlu bir yaşam sürmesini sağlayabilir.
Hepimizin hayatı sosyal ve ekonomik nedenlerle, hatta bazen savaşlarla ve doğal afetlerle sekteye uğrayabilir ve bunun sonucunda yoğun stres durumlarıyla karşılaşabiliriz. Bu noktada varoluşumuzun anlamını keşfetmek, birçok sıkıntıya rağmen hayatımıza ve amaçlarımıza sarılarak zorluklarla baş etme gücünü bize verecektir.
Dış dünyadaki bu savaş ve karmaşadan kendimizi korumanın yolu biricik olan varlığımızı, sadece bize ait olan amaçlarımızı ve yaşamla olan bağlantımızı keşfetmektir.
Varoluşçu psikoterapi desteği almaya gelen danışan asla hasta birisi olarak karşılanmaz ve içsel dünyasındaki duygusal ihtiyaçları, güçlü yanları, sahiplenmek için arzu duyduğu-duyabileceği sorumluluklar üzerinde durulur.
Varoluşçu psikoterapide üzerinde durulan diğer konular da temelde ölüm kaygısı ile şekillenen hiçlik, var olmamaya dair düşünceler ve suçluluk duygularıdır. Bu doğrultuda kişinin hayatın anlamsızlığına dair kapıldığı hiçlik ve suçluluk duyguları, kişiyi doğal varoluşuyla özgürce yaşama şansından alı koyabilir.
Varoluşçu bir terapi sürecinde öncelikle insan, insanca kabul edilir. Sonra o insanı anlamak, varoluşunun değeri ve amacı üzerine farkındalık kazanması hedeflenir. Ardından kişinin hayat karşısında hem daha güçlü, hem de daha özgür şekilde kendi gerçeğini yaşamasını sağlamak adına kişiye önemli bir keşif alanı sunulur.
Psk. Tunahan Atlı